İzale-i Şuyu / Ortaklığın Giderilmesi
İzale-i şuyu ( ortaklığın giderilmesi) davasında, mirasçıların arasında geçerli olduğu gibi elbirliği halinde mülkiyet veya paylı mülkiyet ilişkisi söz konusuyken tarafların talebi üzerine söz konusu malın ya aynen paylaştırılması ya da satılıp bedelinin paylaştırılması işlemi gerçekleştirilmektedir. Gelibolu İzale-i Şuyu, Gelibolu Ortaklığın Giderilmesi davalarında alanında uzman avukatlarımız ile hizmet vermekteyiz. İzale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası, ortak mülkiyetin sona erdirilmesi ve ortak malların paylaşılması amacıyla açılan bir davadır. Bu davalar, birden fazla kişi tarafından ortaklaşa sahip olunan gayrimenkuller veya taşınır mallar üzerinde mülkiyetin sona erdirilmesini sağlar. Ortak mülkiyetin hukuki açıdan iki türü vardır: elbirliği mülkiyeti ve paylı mülkiyet. İzale-i şuyu davası, her iki mülkiyet türünde de kullanılabilir ve ortak mülkiyetin sona erdirilmesi için en etkili yol olarak görülmektedir. Gelibolu ve Çanakkale’de faaliyet gösteren hukuk büromuz, izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davalarında müvekkillerine hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetleri sunarak, mülkiyetin adil bir şekilde paylaştırılmasını sağlama hedefiyle çalışmaktadır.
1. İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Nedir?
İzale-i şuyu, ortak mülkiyetin taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü amacıyla sona erdirilmesini sağlayan bir dava türüdür. Genellikle miras yoluyla elde edilen taşınmazlar veya taşınırlar üzerinde birden fazla kişi ortak mülkiyete sahip olabilir. Ortaklar, mülkiyetin paylaştırılmasını veya sona erdirilmesini talep edebilirler. Ancak tüm tarafların anlaşmaya varması her zaman mümkün olmadığından, izale-i şuyu davası devreye girer.
Bu dava türü, genellikle şu durumlarda kullanılır:
- Miras yoluyla elbirliği mülkiyetinde kalan gayrimenkuller
- Birden fazla kişinin paylı mülkiyeti altındaki taşınmazlar
- Ortaklık sona erdirilmek istenen taşınır mallar
İzale-i şuyu davası, iki temel çözüm yolunu içerir:
Aynen taksim: Ortak mülkiyetin konusunun bölünebilir olması durumunda, taşınmaz veya taşınır malın paylar arasında fiziksel olarak bölünerek ortakların her birine düşen payın ayrılması.
Satış yoluyla taksim: Bölünmesi mümkün olmayan mallar söz konusu olduğunda, mahkeme malın satışına karar verir ve elde edilen bedel ortaklar arasında payları oranında paylaştırılır.
2. İzale-i Şuyu Davasında Mülkiyet Türleri
İzale-i şuyu davası, iki farklı mülkiyet türünde açılabilir: elbirliği mülkiyeti ve paylı mülkiyet. Bu mülkiyet türlerinin birbirinden farklı özellikleri bulunmaktadır.
Elbirliği Mülkiyeti: Elbirliği mülkiyeti, özellikle miras hukuku kapsamında sıkça karşılaşılan bir mülkiyet türüdür. Bu mülkiyet türünde, mülk üzerindeki haklar tek bir paya indirgenemez ve ortaklar arasında belirli paylar bulunmaz. Elbirliği mülkiyetinde, tüm ortaklar mülkün tamamına sahiptir ve bu mülk üzerinde bireysel tasarrufta bulunamazlar. Herhangi bir satış veya tasarruf işlemi yapılacaksa, tüm ortakların rızası gereklidir.
Elbirliği mülkiyetinde ortaklar, izale-i şuyu davası açarak bu mülkiyet ilişkisini sona erdirip, taşınmazın aynen paylaştırılmasını ya da satılarak bedelin paylaşılmasını talep edebilirler. Ortakların bu süreçte bir anlaşmaya varamaması durumunda, mahkeme devreye girer ve uygun çözümü sağlar.
Paylı Mülkiyet: Paylı mülkiyet, ortakların her birinin taşınmaz veya taşınır mal üzerinde belirli bir paya sahip olduğu bir mülkiyet türüdür. Her ortak kendi payı üzerinde tasarruf yetkisine sahiptir, ancak paylı mülkiyetin tümü üzerinde tasarruf yapılabilmesi için diğer ortakların rızası gereklidir. Örneğin, bir pay sahibi kendi payını satabilir, ancak malın tamamı üzerinde bir işlem yapılacaksa, diğer paydaşların onayı gerekmektedir.
Paylı mülkiyet durumunda da ortaklar arasında anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir. Bir taraf, ortak mülkiyetin sona erdirilmesini isteyebilir. Bu durumda, izale-i şuyu davası açılarak taşınmazın aynen taksim edilmesi veya satılarak bedelinin paylaştırılması sağlanır.
3. İzale-i Şuyu Davasının Açılması
İzale-i şuyu davası, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu dava, taşınmazın aynen bölünebilirliği veya satılması yoluyla mülkiyetin sona erdirilmesi talebiyle açılır. Dava, genellikle şu adımlar ile ilerler:
Davanın Açılması: Taraflardan biri veya birkaçı ortak mülkiyetin sona erdirilmesi amacıyla izale-i şuyu davası açar.
Mahkemenin İncelemesi: Mahkeme, taşınmazın aynen bölünüp bölünemeyeceğini inceler. Eğer taşınmaz bölünebilir nitelikteyse, mahkeme taşınmazın aynen taksimine karar verebilir. Bölünemeyen taşınmazlar için ise satış yoluyla paylaştırma kararı verilir.
Satış ve Paylaşım: Taşınmazın satılması durumunda, mahkeme icra yoluyla satış işlemini gerçekleştirir. Elde edilen bedel, ortaklar arasında payları oranında paylaştırılır.
4. Aynen Taksim Nedir?
Aynen taksim, taşınmazın fiziksel olarak bölünmesi suretiyle ortaklara paylaştırılmasıdır. Mahkeme, taşınmazın aynen taksiminin mümkün olup olmadığını belirlemek için bilirkişi raporuna başvurur. Eğer taşınmaz, ekonomik veya hukuki olarak bölünebilir nitelikteyse, mahkeme aynen taksim kararı verebilir. Örneğin, büyük bir arsa veya tarla, her bir ortağa düşecek şekilde fiziksel olarak bölünebilir.
Ancak taşınmazın aynen taksim edilemeyeceği durumlar da vardır. Bu durumlar, özellikle bina veya küçük arsa gibi taşınmazlar için geçerlidir. Böyle bir durumda, mahkeme taşınmazın satışına karar vererek elde edilen bedelin paylaştırılmasına hükmeder.
5. Satış Yoluyla Paylaşım
Taşınmazın aynen bölünmesinin mümkün olmadığı durumlarda, satış yoluyla paylaşım yöntemi devreye girer. Bu durumda, mahkeme taşınmazın icra yoluyla satışına karar verir. Satıştan elde edilen gelir, taraflar arasında mülkiyet payları oranında dağıtılır.
Satış işlemi, icra daireleri aracılığıyla yapılır ve açık artırma usulüyle gerçekleştirilir. Satış sonucunda elde edilen gelir, her bir paydaşın payına göre bölüştürülür. Bu süreçte, bir gayrimenkul avukatı, tarafların haklarını savunarak sürecin adil ve hukuka uygun şekilde yürütülmesini sağlar.
6. İzale-i Şuyu Davasında Avukatın Rolü
İzale-i şuyu davaları, taraflar arasında ciddi anlaşmazlıkların yaşanmasına neden olabilecek davalardır. Ortakların mülkiyetin nasıl paylaştırılacağına dair farklı talepleri, süreçte karmaşıklığa yol açabilir. Bu nedenle, bir gayrimenkul hukuku avukatının desteği, sürecin doğru ve hukuka uygun şekilde yürütülmesi açısından büyük önem taşır.
Bir gayrimenkul avukatı, izale-i şuyu davası sürecinde müvekkilinin haklarını savunur ve taşınmazın en uygun şekilde paylaştırılmasını sağlar. Avukat, aynı zamanda mülkiyetin hukuki durumu, tapu kayıtları ve taşınmazın değerinin tespiti gibi konularda uzman bilirkişilerle çalışarak, müvekkilinin hak kaybı yaşamasını engeller.
7. İzale-i Şuyu Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
İzale-i şuyu davaları, mal varlıklarının adil bir şekilde paylaştırılması açısından büyük önem taşır. Bu davalarda dikkat edilmesi gereken bazı temel unsurlar şunlardır:
Mülkiyet Paylarının Doğru Belirlenmesi: Ortak mülkiyetin payları, tapu kayıtlarına göre belirlenir. Bu payların doğru bir şekilde hesaplanması, dava sürecinin adil şekilde sonuçlanması açısından kritik öneme sahiptir.
Bölünebilirlik Durumu: Taşınmazın aynen taksim edilip edilemeyeceği, bilirkişi raporları ile belirlenir. Bölünemeyen taşınmazların satışa çıkarılması kaçınılmaz olabilir.
Satış Süreci: Satış sürecinde taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesi ve bu değerden satış yapılması önemlidir. Aksi halde, paydaşlar maddi kayba uğrayabilir.
Sonuç
İzale-i şuyu davaları, ortak mülkiyetin sona erdirilmesi ve mülklerin adil bir şekilde paylaştırılması amacıyla açılan davalardır. Bu davalar, hem elbirliği mülkiyetinde hem de paylı mülkiyette uygulanabilir. Gelibolu ve Çanakkale’de izale-i şuyu davalarında uzmanlaşmış avukatlarımız, müvekkillerine profesyonel hukuki destek sunarak, mülkiyetin en uygun şekilde paylaşılmasını sağlamaktadır.